O şekilde bağırıp etrafında dönmeye başlayınca dikkatleri gerçekten de üzerine çekebilmiştin.Kavga edenler bile elleri birbirlerinin yakalarında sana bakmaya başlamıştı.Bazıları napıyor bu salak diye söylenirken diğerlerinden daha yüksek bir ses duydun "Rotary, rotary ne bağırıyorsun ulan it!" Arkana döndüğünde yerinde rahatça bir biçimde oturmuş sakallı bir adam görüyorsun.Fakat her halde kızmıştı ki sen ona doğru dönünce sana göstermek maksadıyla  bıçağını çekip yanındaki masaya sapladı.

Sesli birşekilde içtiği bir yudum çaydan sonra yaşlı adam hikayenin devamını hatırlıyabilmişti. Yüzü gülerek anlatmaya devam etti. "Şansıma aradığım barı kolayca bulabilmiştim. İçeri bir girdim... Hay girmez olaydım. İçerde bir curcuna var ki hiç sorma...

İçeride kavga var. Eee tabi ortalıkta böyle benim gibi hikaye anlatan bir adam olmayınca kavga çıkması doğaldır. Neyse lafı çok uzatmıyım... İçerdeki kavgada kel bir yaşlı ile genç böyle bıçkın bir delikanlı kapışıyordu. Tabi içki de olunca böyle şeylerin olması gayet normal gibi gözükmüştü gözüme. 

Yinede bu adamlarla konuşacaktım. Kitaplarda okuduğum adamlar kadar ilginç tiplere benziyorlardı. Elbetteki dire 'Tayfamakatılı mısınız' diye soracak değildim. Önce onlarla muhabbet kurmam lazımdı. Ama ondan önce bu kavgayı  durdurmam gerekliydi. Kavgayı ayırmak ve birazda dikkat çekmek için durduk yerde 'Rotary' Diye bağırıp etrafımda dönmeye başlamıştım." Hikayenin tamda burasında bardaki dinleyicilerden biri içinden söylenmeye başlamıştı. Yaşlı adamın yalancı olduğunu düşünüyordu. Adam anlatmayı bir an için durdurup o inanmayan adamın gözlerine bir bakış atmıştı.

...Kendini pür dikkat dinleyen kalabalığa hiç duraksamadan hikayesini anlatmaya devam ediyordu yaşlı adam.

"Attığım ilk bumerang sayesinde kavga eden adamlar kavga etmeyi bırakmıştı. Diğer adam ise bana sinirli sinirli bakmaya devam ediyordu.

Sonra attığım bumeranglar elime gelince O adam da sanki bunu bekliyormuşçasına harekete geçmişti. Demekki adamda da benim gibi asker terbiyesi almıştı. Silahsız bir adama saldırmıyordu. Halbuki bumerangımı havaada tutabilirdi. Neyse işte sonuçta adam harekete geçmişti. demin sapladığı bıçağı masaan çekmeden bir hışımla masayı devirmişti. Kılıcını çekip üstüme geliyordu. 

Gelirken beni tehdit etmeyi de unutmamıştı ayı. Başımı koparacakmış. Kıııkıhkıhkıhkıh... tabi ol gelirken bende lafın altında kalmadım. 'Kıııkıhkıhkıhkıh... Ben askerdeyken senin gibilerle çook karşılaştım ve ne yapmam gerektiğini iyi bilirim.' dedim ve anında bende karşı saldırıya başladım. 'break' saldımı yapacaktım."

Tam heyecanlı yerde hikayesini kesmişti yaşlı adam. Dinleyicileri birazcık heyecanlandırmak istiyordu. 'Sizce ne olmuş olabilir?' diye bir soru yöneltmişti onlara.

-- Edited by muslu on Saturday 20th of July 2013 12:09:23 AM

Break saldırını gerçekleştirdin.Tek bumerangınla bu ayıyı zar zor oyalıyordun fakat diğer bumerangı hiç farketmeyecek kadar salak olması aşırı fazla gücünün sana getirdiği dezavantajları kapatıyordu.En sonunda fırlattığın bumerang geri dönüp adamın beline isabet etmişti.Galiba belinde yara veya başka bir şey olsa gerekti ki bumerang beline isabet eder etmez hareket edemeden adeta donmuş bir biçimde yere yığıldı.

Onu yenince herkes seni daha da farklı bir şekilde izlemeye başladı.Buralarda güçlü sayılıyor galiba diye düşündün.Fakat senin gibi eğitim almış birisi için ne kadar güçlü olduğunu herkes görmüştü.Yendiğin adamı kaldırıp dışarı atıyorlar.Yenildiğine göre bundan sonra pek saygı duyulmayacaktı.

Bumeranglarını alıp yerine yerleştirdin.Seni izleyen ve yanyana oturan 3 genç elleriyle gelmeni işaret ederek sana seslendi:
"Hey dostum buraya, buraya."