Anlaşılan genç adam yoldan şikayetçiydi. Daha fazla para verseydi daha iyi bir gemi tutabilirdi. Verdiği paraya karşılık bulabileceği en iyi gemi buydu.

Kira çevreye bakınmıştı. Ama tek gördüğü az önce demirleyen gemiden inmeye çalışan insanlardı. Onların acelesi var gibiydi.

  Anlaşılan genç intikamcı birine soru sormayı seçmişti. Biraz bakındıktan sonra önlerdeki bir adama yönelmişti. Adam yılların ağırlığıyla kaburlaşmış bir sırta sahip yaşlı bir amcaydı. Adama sorusunu sormuştu. Adam durup sabırla dinledikten sonra. '' Ben buraların yabancısıyım. Buraya torunumu görmek için geldim. En iyi sen aşşağıdaki liman yetkililerinden birine sor.'' Dedikten sonra yürümeye devam etmişti. 

 

 Gemiden biri kalın sesiyle  ''Kimse kalmasın! Herkes insin. Fırtına sırasında burada olmak istemezsiniz.'' diye bağarıyordu. Aşşağıda ise bir grup kişi gelenleri inceleyip yolcu listesinde olup olmadığına bakıyordu.

Gemide tam anlamıyla bir kargaşa vardı. Fırtına anonsundan sonra işler iyice çığırından çıkmıştı. Bir birini itip kakanlar yere düşüp ezilme tehlikesi ile karşılaşanlar. Kiranın aşşağı inmesi çok zor olmuştu..


Aşşağa indiğinde karşılaştığın tek şey daha fazla kaostu. Bu kaos içinde kötü şeyler olabilirdi. Liman görevlisi 10-12m ilerisindeydi. Tabi bu hengamede bu mesafe insana kilometrelerce yol gibi gelebilirdi. Genç adamın kulağına bazı şiddetli sesler geliyordu. Seslere bakılırsa bir kavga vardı. Kira sese dönüp bakacak olursa 3 kişinin bir adamı dövdüğünü görebilirdi.



Rp out: Bu akşamlık son tur:D .

Genç intikamcı adalet duygusuna yenilip liman görevlisi yerine kavgaya yönelmişti. Ne kadar cesur ve iyi bir adam değil mi? Belkide bu onun sonunu getirecek bir zayıflıktı. Genç adam 4 kişinin kavgasına giriyordu. Dikkatli olsa iyi olur. Arada kalabilirdi.


Ama Kira akıllı bir adamdı. Onlarla göğüs göğüse dövüşmek yerine havaya ateş açmış. Demin 1 adamı döven üç kişi silah sesini duyunca topuklamıştı. Silahın ateşlenme sesi etrafa Denizcileri toplamıştı. 5 kişilik bir denizci grubu Kirayı çembere almıştı....


Tavırlarından diğerlerinin komutanı olduğu anlaşılan biri çemberi yarıp Kiraya'' Teslim ol genç adam. Nasıl bir yerden geldin bilmiyorum ama burada havaya ateş açmak yasaktır. Elindeki silahı bırak ki kimse yaralanmasın. '' dedi.

-- Edited by Daiki Amida on Friday 19th of July 2013 11:07:10 PM

Kira kendini marinelere anlatmaya çalışıyordu. Ama nafile. Genç adamın sözleri denizcilerin bir kulağından giriyor bir kulağından çıkıyordu. Adamlar silahlarını Kiraya doğrultup, ateşlemeye hazırlanıyordu. Bu belkide Kiranın macerasının sonuydu.

  O sırada demin dövülen adam ayağa kalkmıştı. Bağırarak '' Durun. Bu genç adam beni darp edilmekten kurtardı. Siz hem etrafta güvenliği sağlamayın hemde birilerine yardım edenlere kaba davranın. Sizin adalet anlayışınız bu mu? Ah bizim zamanımızda... '' demiş ve geçmişiyle ilgili uzun bir hikaye anlatmıştı. Görünüşe bakılırsa yeni nesli beğenmeyen yaşlı bir ihtiyardı. Deniczi grubunun lideri adamın sözlerine inandığından mı yoksa adamın konuşmasından sıkıldığından mı bilinmez. Sakinleşmiş ve silahları indirme emrini vermişti. 

 

  Denizci grubunun lideri'' Pekala bu seferlik öyle olsun. Ama sen genç adam benimle birlikte karargaha geleceksin senin ifadeni alacağım. Ayrıca yaşlı adamında ifadesini erlerden biri alacak. demişti.

 

Denizci grubu ileri doğru yola koyulmuştu. Fırtınadan kaçmak için acele ediyordu. Arkanda sen yavaşladıkça seni dürtükleyen bir denizci vardı. Anlaşılan temponu artırman gerekiyordu.

   Kira hiç bir zorluk çıkarmadan adamları takip etmişti. Bu onun için iyi bir şeydi. Çünkü bu durumda atar yaparsa başı derde girebilirdi belkide canından olurdu. Adamlar fırtına yüzünden oldukça huzursuzdu. Hareketlerine bakılırsa beklenmedik bir olaydı ve aşırı şiddetli geçecek gibiydi...

 

   Fırtına demişken, rüzgar şiddetini iyice artırmıştı. Öyleki ufak bir çocuk olsa uçup gidebilirdi. Rüzgar yüzünden yürüyüşleri oldukça yavaşlamıştı. Ayrıca yağmurda başlamıştı. Yağmurun etkisiyle yerler çamur olmuş ve yürümek için bir engel daha çıkmıştı. Genç adamın attığı adımlara dikkat etmesi gerekiyordu...

 

   Biraz sonra bir ormanın içine girmişlerdi. Denizcilerin lideri fırtınadan sakınacak bir yer bulmak için 3 adamını araştırmaya göndermişti. Anlaşılan bu fırtınada yola devam etmek istemiyordu. 10 dakikalık bir bekleyişten sonra adamlar geri dönmüş ve 400m ileride bir mağara olduğunu bildirmişlerdi. Denizcirin lideri '' Bu fırtınada daha fazla ilerleyip hayatlarımız üzerine kumar oynayamam. Şu mağaraya gidip fırtına dinene kadar bekleyelim.'' demişti.

 

 

  Fırtına yüzünden yarım saatlik zorlu bir yürüyüşün ardından mağaraya ulaşmıştın. Mağara giriş  yüksekliği 5m olan ve yerin dibine doğru inen bir mağaraydı. Mağaranın içinde 15mlik bir ilerleyiş sonucu salon benzeri geniş bir yer vardı. Rahatlıkla 20 kişi içinde barına bilirdi... 

 

  Denizcilerin bazıları dışarı çıkmış ve bulabildikleri kuru odunları toplayıp mağara içine ateş yakmışlardı. Bazıları sırt çantalarından yiyecekde çıkartıyordu. Anlaşılan yemek yiyeceklerdi.  Her kes oturmuş gelecek yemekleri bekliyordu. Denizcilerin lideri bu bekleyişi fırsat bilip Kiraya '' Söyle bakalım genç adam! Neden bu adadasın? ''

  Dostumuz Kira sonunda istediğine kavuşmuştu. Belki düşündüğünden biraz farklı bir yolla ama sonuçta istediğine ulaşmıştı. Denizcilerle karşılaşmıştı ve Denizcilerin lideri ona neden bu adada olduğunu sormuştu.


  Genç adam soruyu cevaplamıştı. Ama onun yalvaran tavrı Denizci Liderini rahatsız etmiş gibiydi. Belkide bu adam ona yalvarılmasını sevmiyordu. Ama yinede adamın yüzünde belli belirsiz bir gülümseme vardı. Kirayı dinledikten sonra '' Karargaha ulaşalım seni gözden geçiririz. '' demiş ve oradan uzaklaşmıştı...

 

  Denizciler kendi arasında günlük konular hakkında konuşuyordu. Biraz sonra yemeklerde hazır olmuştu. Yemeklerini Kiraylada paylaşmışlardı. Anlaşılan iyi huylu Denizcilerdi bunlar. Yemekler sade ama güzeldi. Bir ufak kase dolusu pirinç, bozulmaması için kurutulmuş ve tuzlanmış bir parça et ve bütün bünları sindire bilmek için biraz baharatlı şarap..

 

  Yemek bittikten sonra fırtına şiddetini artırmıştı. Rüzgarla savrulup etrafa çarpan ağaçların çıkardığı tok ses mağaranın içinden bile duyulabiliyordu. 1 2 saat sonra bütün  denizciler uyumuştu. Kiraya yastık olarak kullanması için bir çanta ve üzerini örtmesi için bir pelerin vermişlerdi. Yattığı yer sert ve kuruydu. Denizcilerin horlaması en az fırtına kadar gürültülüydü, belkide daha fazla.. Ama yarın için güç toplamalıydı. Ateşin başına baktığında bir süre önce konuştuğu Denizcinin uyanık olduğunu görmüştü Kira....