Adadaki ormanın içine giriyorsun.Kamp yapmakta olan 2 yaşlı çift gördün.

Dalgalar yüzünden hiç bilmediğim bir adaya düşmüştüm ve gördüğüm sadece iki kişiydi korsan olma hayalimi onlara söylemeyecektim çünkü benden irkilebilirler o yüzden normal bir gezginmiş gibi davranacaktım ki o sırada yaşlı adam bana bir soru yöneltti nasıl geldiğimi soruyordu bende müthiş bir yalan uydurma düşüncesindeydin ama geç cevap verirsem yalan söylediğimi anlayabilirdi bu yüzden hemen cevapladım ''Ben bir gezginim teknem parçalandı ve dalgalar yüzünden bu adaya düştüm bu arada bu adada sizden başka insanlar var mı?'' diye bir soru yönelttim ve cevabımı bekledim...

Bana adfayı tarif eden yanlı adama teşekkür edercesine ufak bir sırıtışla karşılık verdim ama merak ettiğim bir konu vardı herkes adanın içindeyken bu iki yaşlı burada ne yapıyordu diye düşünerek bir soru sordum ''Peki adada başka insanlar varsa siz niye onlarla birlikte yaşamıyorsunuz'' diye sordum yaşlı adama kanım nedense birden ısınmıştı bu yüzden onlar için adadaki haydutları temizlemeyi bile düşünüyordum artık insanlara yardım edip onların güvenini kazanmalıyım ve yanımada bir kaç müttefik fena olmazdı diye düşünerek adamın cevabını bekledim...

Yaşlı adam adadan ayrılmak istiyordu çünkü ada kötü bir yere dönmüştü ama ada eskisi gibi eskisini bilmiyorum ama tahmin ediyorum ki eskisi kadar güzel olsa kısaca haydutlar olmasa onlar bu adayı kullanacaktı yani burada kalacaktı ve bana da bir tekne verebilirlerdi ama denize düştükten sonra bayılmıştım ki ilk önce biraz yemek yemem lazım diye düşünerek ayağa kalktım ve ''Yaşlı adam eğer bana biraz yemek verirseniz bütün haydutları yenebilirim '' diye söyledim ve kendime güvenim aşırı artmıştı...

Kendime olan güvenim inanılmaz derecedeydi bu yüzden hızlı hareket edebileceğimi düşünüyordum ki gittiğim yerde ne göreyim ortalığı bok götürüyor inanılmaz tiksinmiştim bu kokudan bu yüzden daha fazla kalmak istemiyordum ki ileride talim yapan insanları gördüm ve onları haydut sandığım için onlara doğru ''Hey siz bu adayı bu hale getiren siz misiniz'' diye bağırdım...

Adamlar bunlardı ama ayak takımına benziyorlardı benim işim patronlarınlaydı ama ona ulaşmak için bu aşşağılık herifleri yenmem gerekeçek meyve gücümü kullanmadan halledebileceğimi düşünüyordum çünkü meyve gücünü nerdeyse yarımsaatte bir kullanıbiliyordum ama aklıma bir plan gelmişti ''Aranızda meyve kullanıcısı varsa önce onlar gelsin diğer eziklerle uğraşmak istemiyorum'' diyerek meyve kullanıcılarını üstüme çekmeyi planladım ve kopyalama stilim ile saldırılarını kopyalayıp onları yenebilirdim ama bunun içinde kısa bir sürem vardı şimdilik meyve kullanıcısı varsa onları halletmem gerekiyordu ve kimse öne çıkacak mı diye beklemeye başladım ama ya hiç kimse çıkmazsa o zaman ne yapacağım diyede bir plan uygulamalıydım...

Güzel bir meyve çelik kadar sert bir beden bu yeteniği benimde kullanmam gerekiyor çünkü kopyalama stilim ile ilk önce bir darbe yedikten sonra anlayabiliyorum ama şimdi adama dokanmamın en kısa yolu ondan bir yumruk yemekti ama ondan önce logia olan buhar meyvesini etkinleştiriyorum ve o bana vurduğunda içimden geçeceği için kendimi ısıtabildiğim kadar ıstıyorum ki vurduğunda eli yansın o yumruğu atınca hemen kolundan tutup hem ona dokanmış hemde ona bir saldırı uygulamış olacaktım ve adamı tutup içime alıp sonuna kadar yakacaktım ardındanda diğer ezikleri hallederim diye düşünerek adama elimle gel işareti yaptım...

Out:Meyveleri sırayla kullanabiliyormuyum yani 5 dk buhar meyvesi onun süresi bitince de timsah meyvesinemi yoksa mecburen ikisi aynı andammı yoksa hepsini tekte mi kullanabiliyorum(ona göre yazağım o yüzden soruyorum.)..

Meyvesizleri rahat yendin.Timsahın peşinden gitmeye başladın.En sonunda bir yerde birkaç saniye kadar durdu ve sana doğru bakarak pis bir sırıtış attı.Adamları etrafını çevirmeye başladı.Buhar formun da bitmişti.Kaçayım diyip arkaya dönerek koşmaya çalışırken kafana bir sopa yiyor ve bayılıyorsun.

Gözlerini açtığında hiçbir şey gözükmüyor.Çünkü kafana çuval geçirilmiş, ağzın da bağlı.Çuvalı çıkarıyorlar ve gözlerinin o kadar süre ışık görmemesi yüzünden bir anlık gözlerini ışıktan dolayı kısma ihtiyacı duyuyorsun.Bir sandalyeye oturtulmuşsun ve etrafında adamlar var.Ellerin deniz taşından kelepçelerle kenetlenmiş.

"Sonunda uyandı ha!"
Uzun çeneli ve burunlu olmasına rağmen oldukça karizmatik bir adam bu sözlerinin ardından kafasını sana doğru eğiyor.

 

Aklında bir sürü soru vardı ve korku içindeydin.Palyaço kılıklı bu herif neyin nesiydi?

O kadar dövüşmüşken uyandığım da karşımda palyaço gibi koca kafalı bir adam vardı bana sorular soracaktı bu belliydi ama ne soracaktı yoksa bana işkence mi edecekti ya da tayfasına katılmamı da isteyebilirdi bu sırada bana doğru eğildi çaresiz bir şekilde yüzüne bakıyordum ve ''Benle alıp veremediğiniz ne ha! '' diye bağırdım nasıl karşılık vereceğini hiç bilmeden.

Gerçekten de onlara sataşan bendim ama ben baygınken beni öldürmemelerinin nedenini anlamış değilim değilim beni tayfalarına mı katmak istiyorlar yoksa ağzımdan laf almaya mı ama hiç bilmedikleri birinden nasıl bilgi alacaklarını düşünüyorlardı bir cevap vermeliydim ''Beni neden öldürmediniz peki benden istediğiniz bir şey mi var '' diye sordum ama cevap vereceğin den şüpheliydim ve bu korsanlar deniz taşından kelepçeyi nereden bulmuşlardı yoksa denizciler olabilir mi diye düşünürken cevabı bekledim.