Haftalardır denizdeyim...Belkide o adamın cesedini satmam gerekirdi bir ihtimalle şuanda kendi gemimde olabilirdim...Olasılıklar hiçbir şey değiştirmiyor...Hayalimin peşinden gitmem gerektiğinden başka bir geçek yok şuanda.Denizlerde savaş lordları olduğunu duymuştum bu tip bir sınıf sanırım benim aradığım şey ancak bu sınıfa girmek için en iyilerin arasında bir korsan olmam gerek...İnsanları öldürmeyi hiç sevmiyorum fazla kanlı ancak bir şekilde bu yapılmalı!İleride küçük bir ada çalındı gözüme sanırım benim hayatımı çalan maden adalarından birisiydi... Derken yaşlı adamın dedikleri geldi aklıma; "Madenler bizim hayatlarımızı çalan şey değil...Kara talihimiz ve hırsları uğruna hayatları hiçe sayanlar.Sen onlardan olmayacaksın oğlum..."
İleriye doğru biraz daha gittiğinde gerçekten de bir ada olduğunu fark ettin. Çok küçük bir adaydı. Biraz daha yaklaştığında adada bir gözetleme kulesi, onun biraz gerisinde bir mağra girişi olduğunu fark ettin. Etrafta insanlar vardı onları bu mesafeden tam net seçemiyordun. Eğer burası bir hükümet adasıysa buraya tek başına girmen doğrumuydu yoksa yeni arkadaşlar bulduktan sonra mı bu adaya girecektin. İşte buna karar vermen gerekiyordu.
__________________
8000 Tane Adamım Var. Denizlerin cesur kaptanı. Kaptan Usopp-Sama'yım ben :)
Arkadaş bulmak....Bu tip şeyler birden olan şeylerde değil zaten.Hem bir suçluda değilim gerçekten çekinememi gerektirecek bir şey var mı bu adada... Derken suya bir anlığına daldığımda Sakura'nın yeşil gözlerini ve pembe saçlarını hatırladım...Madenlerde çalışmak ona ağır gelirdi çoğu zaman...Yaşlılar için annesi ve babası içinde geçerli bu o üzülmesin ve yorulmasın diye günde altı vardiya çalışırdım...Yorgunluktan Sakura beni çadırıma taşırdı... Derken kendime geldim ve kaptanın yanına doğru ilerleyip kaptana "Kaptan! bu adanın haritası ve bilgin var mı ?"...
Bir an hayal görmüştün. Çünkü kendi geminde tek başınaydın. O ada büyük ihtimalle hükümetin fakir insanları çalıştırdığı gizli bir madendi. Adaya biraz daha yaklaştın ve adanın üzerinde bulunan topların senin korsan bayraklı gemine yöneldiğini fark ettin. Sen cesurca biraz daha yaklaştın adaya ve tam o sırada adada hareketlilik oldu. Bütün personelin silahlarıyla birlikte mağradan içeri koştuklarını gördün. Artık ada bomboş görünüyordu sadece mağrada birkaç askerin olduğunu biliyordun ve o mağrada işçiler de olabilirdi.
__________________
8000 Tane Adamım Var. Denizlerin cesur kaptanı. Kaptan Usopp-Sama'yım ben :)
Sanırım beni saldırgan sanmışlardı.Korunmasız böceklere ve insanlara saldırmam gaddarlık ve gaddarlık dayanamadığım bir şey...Geminin güvertesine gidip siyah bayrağı indirdim ve limana doğru yelken açtım. Bu hayal çok gerçekçiydi...Sanırım son zamanlarda gücümü fazla kullanmıştım, bu tip şeylerle yıllar önce eğitimim sırasında da karşılaşmıştım...Cebimden bir sigara çıkarttım ve kıyıya doğru giderken antrenmanlarımı hatırladım ihtiyar; "Gerçekten aradığın sandığım yerdeyse oraya gidene kadar çok güçlenmen lazım çocuk heheh!" demişti ardından elinde bir kuklayla gelmişti ve ilk tekniğim Amaterasu'yu yaratmamı burada sağlamıştı ancak ilk tekniğim olmasına rağmen bu tekniği kullanırken bile yan etkileri oldukça fazlaydı...Öncelikle kan kaybı sorunu vardı, tekniği aktive etmem için kendi kanımı kullanmam gerekliydi ve ne kadar güçlü olursa teknik o kadar kan kaybediyorum buda orantılı olarak halisünasyonlar yaratıyor...Bazen rüyalarımda bu sorunla karşılaşıyorum öyle ki sadece yol gezerken bir ormanın içindeyken bile gücümü çok fazla kullanınca o kadar gerçekçi rüyalar yaşıyordum..Sanki denizin ortasında bir köpekbalığıydım ve etraf tuzlu su kokuyordu...Bu koku bazen o kadar gerçekçi oluyordu ki boğulduğumu zannedip çığlık çığlığa uyanıyordum...Dikkatli olmam lazım kontrolü elimden bıraktığım anda ölümüm anlamına gelebilir... Adanın körfezine yaklaşırken "... iyi bir bar var mı acaba?" ve "sigara almam lazım..." diye söyleniyordum karaya iner inmez bir bar bulacaktım...
Adada insanlar panik içerisindeydi hepsi bir tarafa kaçıyordu. O sırada 2 kişi şunu konuşuyordu: -Hey noluyor burda bu ne telaş. -Sorma kardeş adaya bir şeytan meyvesi kullanıcı geldi ve bir denizciyi öldürdü. Sanırım yakında diğer denizcilerde burda olurlar. Adanın ortasındaki meydanda bir denizci neredeyse vücudu kızarmış bir şekilde yerde yatıyor ayakta ise başka bir denizci ve beyaz saçlı bir adam var.
__________________
8000 Tane Adamım Var. Denizlerin cesur kaptanı. Kaptan Usopp-Sama'yım ben :)
Şeytan meyvesi kullanıcısı...İlginç olabilir izlemeye değer en azından...Arkada bir bar görür gibi oldum beyaz saçlı adamı dikkatlice süzerek yanmış adamın bir kısmının üzerine basarak yanından geçtim ve gözlerini içine dik dik üç virgüllü siyah kırmızı karışımı parlak gözlerimle baktım...Bara yöneldim içerisi dağılmıştı ve gençten bir çocuk çok heyecanlı bir şekilde gözlerini dikmişti dışarıya sanırsam bir kavga çıkmıştı ancak adamın küle dönmesi..."Bu tip şeyleri sadece benim meyvem gibi meyveler yapabilirdi.."".Ben saldırılarımı çok uzun uğraşlar sonucunda elde etmiştim eğer benimkilere benzer meyveler varsa benim hayal gücüm ne kadar renkli olursa olsun saldırılarım hep kopyalana bilecekti..." diye düşünürken gözlerini dışarı dikmiş gence bakıp "Çocuk ! bana sigara ve bira getirirmisin!?" dedim ve dışarıyı izlemeye başladım...Acaba şeytan meyvesi kullanıcıları insan mıdır diye düşünmekten alı koyamadım kendimi bu beyaz saç bile soğuk kanlılıkla öldürmüştü denizciyi acaba şeytan meyvesi kullanıcıları insandan çok biraz şeytanmıy dı?....Ardından biramı ve sigaramı beklerken gözümü dışarı diktim ve olacakları izlemeye başladım...